Korku? İstek?

  Bu yazıma cevabını vermek için uzun bir süre düşünmenize neden olabilecek bir soru ile başlayayım diyorum. Sorum şu ki,ölümden korkuyor musunuz? Bu sorunun cevabı kişiden kişiye değişir. Ölüm bazı insanlar için korku iken bazı insanlar için ise bir istektir.

  Bence şu zamana kadar olan hayatımızda hepimiz en azından bir kere bile olsa ölümü istemişizdir.Ölmek kimi zaman dertsiz,huzur dolu ve sonsuz bir uyku kimi zamanda karanlık,korku dolu ve sonunda neler olabileceğini hiç bilmediğimiz bir yolculuk gibi.

  Ölümden inanılmaz şekilde korkan insanlardan biridir Cahit Sıtkı Tarancı da.Fakat bilmezdi yaşamanın bazen ölümden çok acı verebileceğini.

  Ömrünün yarısına geldiğini düşündüğü için 'Otuz Beş Yaş' şiirini yazmıştı.Şiirin biçimi dahi içeriğine uygun olarak yazılmıştır.Beşerli mısralar ve yedi bend halinde yazılmıştı Otuz Beş Yaş şiiri. 5*7=35 eder,şiirdeki toplam mısra sayısı dahi 35 etmekteydi.

İşte o şiir...

OTUZ BEŞ YAŞ 

Yaş otuz beş! yolun yarısı eder.
Dante gibi ortasındayız ömrün.
Delikanlı çağımızdaki cevher,
Yalvarmak, yakarmak nafile bugün,
Gözünün yaşına bakmadan gider.

Şakaklarıma kar mı yağdı ne var?
Benim mi Allahım bu çizgili yüz?
Ya gözler altındaki mor halkalar?
Neden böyle düşman görünürsünüz,
Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?

Zamanla nasıl değişiyor insan!
Hangi resmime baksam ben değilim.
Nerde o günler, o şevk, o heyecan?
Bu güler yüzlü adam ben değilim;
Yalandır kaygısız olduğum yalan.

Hayal meyal şeylerden ilk aşkımız;
Hatırası bile yabancı gelir.
Hayata beraber başladığımız,
Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir;
Gittikçe artıyor yalnızlığımız.

Gökyüzünün başka rengi de varmış!
Geç farkettim taşın sert olduğunu.
Su insanı boğar, ateş yakarmış!
Her doğan günün bir dert olduğunu,
İnsan bu yaşa gelince anlarmış.

Ayva sarı nar kırmızı sonbahar!
Her yıl biraz daha benimsediğim.
Ne dönüp duruyor havada kuşlar?
Nerden çıktı bu cenaze? ölen kim?
Bu kaçıncı bahçe gördüm tarumar?

Neylersin ölüm herkesin başında.
Uyudun uyanamadın olacak.
Kimbilir nerde, nasıl, kaç yaşında?
Bir namazlık saltanatın olacak,
Taht misali o musalla taşında.

CAHİT SITKI TARANCI

      Diyarbakır da ki Cahit Sıtkı evinden bir kare...

Ve en büyük korkularından biri olan ölüm onu hayattan 46 yaşında koparmıştı.